Arama Sonuçları
"" için 257 öge bulundu
- Rakının Ülkesinde Osmanlı İmparatorluğu’ndan Erdoğan Türkiyesi’ne Şarap ve Alkol (14.-21.Yüzyıllar) - Kitap Tavsiyesi
Rakının Ülkesinde Osmanlı İmparatorluğu’ndan Erdoğan Türkiyesi’ne Şarap ve Alkol (14.-21.Yüzyıllar) - Kitap Tavsiyesi François GEORGEON Çeviren: Renan AKMAN Yayınevi: İletişim Yayınları Tür: Araştırma Basım Tarihi:2023 Sayfa Sayısı:341 Türkiye’nin toplumsal ve kültürel hayatının unsurlarından biri olmuştur içki; boza, şarap, bira, rakı Yazar, Türklerin Orta Asya’dan bugüne kadar uzanan içki hayatını, içkinin dünü ve bugününü incelemiştir. Türklerin ilk alkollü içkisi olarak bilinen boza, Osmanlı’nın vazgeçilmezi olan şarap, içki seçeneğine eklenen bira ve 19.yy.’da hayatımıza giren rakının bu topraklardaki tarihine ışık tutulmuştur. İçkinin, din-toplum-siyaset ekseninde nasıl şekillendiği, döneminin basınında, edebiyatında, sağlığında nasıl yer aldığı, meyhanenin bir utanma yerinden sosyalleşme mekânına gelmesi… gibi içki ve içkiye dayalı Türkiye’nin tarihini okumak isteyenlerin okuması gereken akademik kitaptır. Kitabımız akademik olsa da akıcı bir üslubu ve anlaşılır bir dili vardır. Ayrıca kitapta yer yer görsel öğelere yer verilmiştir. Zengin bir kaynakçası vardır. Kitaptan Alıntılar: - III.Osman’ın kadınların sokakta dolaşmalarının günlere bağlanması ve gayrimüslimlere kendileri için tayin edilmiş kıyafetleri giyme mecburiyetinin getirilmesiyle İslami bir ahlak düzenini yeniden tesise matuf ilk icraatları arasında, meyhanelerin kapatılması da yer alır.; bu son uygulama yeniçeri ağası, bostancıbaşı, topçubaşı ve Galata voyvodasının gelirlerinin aniden azalmasına neden oldu ve Hammer’in deyişiyle “homurdanmalara yol açtı” -Büyü Osmanlı şehirlerinde, özellikle başkentte bu devrin bir yeniliği de şık meyhanelerin baş göstermesiydi. Bunlara “selatin camiler”denen sultan camilerine göz kırpışla “selatin” meyhaneler denir.
- Köhne - Ethem BARAN - Kitap Tavsiyesi
Köhne - Ethem BARAN - Kitap Tavsiyesi Ethem BARAN Yayınevi: İletişim Yayınları Tür: Roman Basım Tarihi:2024 Sayfa Sayısı:220 Orta Anadolu’da yazgıları iç içe geçmiş kadınlar… Hepsinin hikâyesi ayrı ayrı olsa da, acıları aynıydı aslında; ailede sevilmeyişi, baba ocağında hepsinin birer namus simgesi olması, istemedikleri, sevmedikleri erkeklerle zorla evlendirilmeleri, evliliklerinde kocalarından sevgi-saygı görmeyişleri, dayak yemeleri, hor görülmeleri, mutsuz olmaları; hayatı yaşayamadan kucaklarına çocuk verilmeleri, erkek çocuklarının sevilip, kız çocuklarının sevilmemesi… maddi manevi zorluklarla geçen yaşamları… Romanımızda kadın hikâyelerinin yanında gecekonduluğun zor şartları, yoksulluk gibi temel sorunlar da anlatılmıştır. Sade, yalın bir üslupla kaleme alının romanın mutlu eden yanlarından biri de kadınlara acı çektiren, onların gözyaşlarına neden olan erkeklerin hazin sonu…
- FİKİRLER TARİHİ Ateşten Freud’a
Peter WATSON Çevirenler: Kemal ATAKAY, Nurettin ELHÜSEYNİ, Kaya GENÇ, Barış PALA, Bahar TIRNAKÇI Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Tür: Araştırma-İnceleme, Tarih Basım Tarihi:2018 Sayfa Sayısı:1081 İnsanın Tanrı’ya öykünüp, nasıl yaratıcı hale geldiğinin -ve geleceğinin de- zihinsel süreçlerini anlatan bir araştırma-inceleme kitabı. İngiliz araştırmacı, insan denilen yaratığın, yaratıcılıkta kilometre taşlarını belirlenip, hangi aşamalardan, düşünce akışlarından geçtiğini, bugüne ulaşmada hangi zorluklardan aştığını, tam 1060 sayfada özetlemiştir. Özetlemiştir (sayfa sayısı çok gelebilir ama değil) zira, zihinsel süreçlerin üzerinde titizlikle durup, anlattığı için, 1060 sayfayı özet olarak görmek lazım gelir. İnsanın zihinsel süreci, taş baltalardan başlar, obsiyen denilen kesici aletlerden oradan neolitik dönem, derken; dil, matematik, edebiyat, biyoloji, kimya, fizik, tarih, coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, siyaset, iktisat, resim, heykel, müzik,demokrasi, işçi sınıfı, hizmet sektörü, sağlık…. Liste böyle uzayıp gitmektedir. Ama zihinsel sürecin bu denli ilerlemesinde, çağ atlatmasında hiç kuşkusuz en önemli olguların başında din gelmiştir. Asya inançları, paganlık, üç büyük dini yazarımız incelemiştir. Özellikle Hıristiyanlık dini. Bazı okurlar kitabı inceledikten sonra yazarın “Bilimin vatanını Avrupa gibi göstermiş, Daha çok Avrupa’ya yer ayırmış” gibi eleştiriler yapabilir. Ama yazarımız Hindistan ve Çin, İslam dünyasının, yani Doğu’nun, uygarlığın temeli olduğunu, kültürel yüksekliğini verdiği bilgilerle söylemiştir. Ve neden 12. 13.yüzyıldan sonra Doğu ilerleme de durmuş da yerini Batının aldığını da anlamaya, bize de anlatmaya çalışmıştır. Ve gerçek şu ki bilimin, düşüncenin ilerlemesinde Batı Avrupa sonrasında yanına aldığı Amerika’nın katkısı büyüktür. Bilimin, düşüncenin bu kadar gelişmesinde ve giderek de gelişme göstermesinde en büyük katkıyı kuşkusuz ki içten okumanın başlamasıdır. Kitabımızı birden fazla kişi çevirmiştir. Bu çevirmeler arasında farklılıklar olsa da, tarihe, bilime, kültüre, politikaya, dine merak salanların muhakkak okuması gereken araştırma-inceleme kitabıdır. Ayrıca yoğun anlatımlı ve bilgi üzerine olduğu için kitabımızı hemen bitirmek zordur. Bu yüzden araya romanlar ya da başka alanda kitaplar koyarak okumanız daha iyi olur. Ama elinizden düşüremeyeceğiniz, zevkle okuyacağınız bir başucu kitabı.
- BİLİNEN COĞRAFYALARDAN BİLİNMEYEN HİKÂYELER: ÖĞRENDİKLERİM
Hakan ÖZEROL Yayınevi: Mela Yayınları Tür: Gezi Basım Tarihi:2021 Sayfa Sayısı: 102 Yazarın kendi deyimiyle “olmaya çalışacağız, olduğumuz kadar”; hayatımız boyunca karşılaştığımız olaylar, kişiler, duygular, gezip gördüğümüz-tanıdığımız yerler, sanat, edebiyat, siyaset, savaş … gibi her şey kendi özümüz oluşturmamıza yardım eder, edebildiği kadarıyla. Yazarımız yukarıda yazdığımız düsturla kendi olma yolunda ona, bir şeyler katan, düşüncelerine, hayatına farklı baktırmayı sağlayan bazı “şeyleri” anlatmıştır kitabında. Mesela Vatikan’da bulunan Roma dönemine ait bir lahit, Çekya’daki “Kader” adlı heykel, Paris’in Marais şehri, Tapınakçılar vs vs Bir de yazarımız kendi özünü oluşturma yolunda okumanın başta ruhumuz olmak üzere, düşüncelerimizi, fikirlerimizi şekillendirmede, benliğimizi oluşturmadaki önemini de okuyucusuna kavratır. Kavratır çünkü doğrudan, nasihat eder gibi, öğretmen edasıyla değil de içten, sevecen, karşılıklı muhabbet edercesine, yer yer de aydınlardan alıntıladığı cümlelerle anlatır.
- REZONANS KANUNU
Pierre FRANCKH Çevirmen: Bengisu Akipek Yayınevi: Koridor Yayınları Tür: Kişisel Gelişim Basım Tarihi: 2024 Sayfa Sayısı:204 Rezonans Kanunu yankı, eko, titreşim demek. Yazar, kalbin beynimizden daha çok enerji yaydığını, vücudun neye ihtiyaç duyduğunu beyne, organlara ileten duygularımızdır yani kalbimiz olduğunu yazar. Düşüncelerimiz, duygularımız, inançlarımız, düşündüklerimiz, hissettiklerimiz, dileklerimiz yaydığımız enerjiye göre karşımıza çıkar. Yaşadıklarımızı iyi-kötü olarak algılamamızın sebebi enerjimizdir. Hisselerimiz, duygularımız, düşüncelerimiz karşımıza iyiyi ve kötüyü çıkarır. Bunun için önemli olan yaydığımız enerji, düşüncelerimiz, hislerimiz, duygularımızın gücüdür. Peki o zaman duygularımızı, dileklerimizi, hislerimizi, düşündüklerimizi nasıl olumlu enerjiye çevirebiliriz? Kuantum alanımızı nasıl geliştirmeyiz ki algılarımız karşımıza iyi olarak çıksın? Rezonans Kanunu ‘nu nasıl çalıştırabilirim? Bu ve buna benzer soruların cevabı elimizdeki kitapta yazmaktadır. Kitabımızın önemli özelliği ise bazı bilgilerin bilimsel olarak kanıtlanmış olmasıdır. Örneğin DNA’nın düşünce ve his yoğunluğuyla değişime uğraması, küçülmesi, büyümesi gibi…