Veba Geceleri - Kitap Tavsiyesi
Orhan PAMUK
Yayın evi: Yapı Kredi Yayınları
Tür: Tarihi Roman
Basım Tarihi: 2021
Sayfa Sayısı: 537
Orhan Pamuk, hayalinde Girit-Rodos arasında, Osmanlı Devleti’ne bağlı bir ada canlandırmıştır. Adanın adı Minger adası. Adada 1901 yılında bir veba salgını yaşanır. Dönemin padişahı II.Abdülhamit adaya salgını sonlandırmak için, sağlık müfettişi Bonkowski Paşa’yı gönderir. Ancak paşanın ölümü üzerine adaya bu sefer, yeğeninin kocası da olan, Doktor Nuri’yi hem salgını durdurmak hem de paşanın sır ölümünü araştırmak için yollar.
Yazarımız, kahramanlarımız olan, Bonkowski Paşa, Doktor Nuri Paşa, vali Sami Paşa ve Kolağası Kamil’in adada hızla ilerleyen salgına son vermek için çabalarını anlatırken, diğer yandan da, o dönem Osmanlı’nın, siyasi, etnik ve bölge sorunlarını hayali adasında göstermeye çalışır. Gelenekler, dinler, şeyhler, halk ve Yunan milliyetçiliği ile salgının içiçe geçirilmişliğini, karantina isyanlarını okurken ayrıca V.Murat’ın hapis günlerini, II. Abdülhamit’i ve de siyasetini okursunuz.
Pamuk’un kalemini bilen okurlar için bu roman diğer romanlarına nazaran biraz daha yormayan, yalın bir anlatıma sahiptir. Lakin yazarımızın kalemini ilk kez okuyacak olan okurlar için, romanımız, yoğun anlatımlıdır. Bunun dışında yazarımız, okuyucuların hayalinde adayı iyi bir şekilde canlandırabilmesi için, bolca ayrıntılı betimlemelere yer vermiştir. Ayrıntılı betimlemeler, yoğun anlatım, okuyucuları sıksa da ilk yüz sayfadan sonra ayrıntılara, yoğun anlatıma ve küçük punto yazılara alışırsınız ve elinizden bırakamayacağınız romanlardan biri haline gelir.
Romanımızın özelliklerinden biri de, hikayenin iki anlatıcının ağzından anlatılmış olmasıdır. Özellikle de anlatıcılarından birinin tarihçi olması ve hikâyenin ara cümlelerinde tarihçi anlatıcının, bir tarihçi gözüyle, sorular sorması, anlatmasıdır.
Üzerinde 5 yıl çalışılan bu roman muhakkak okunmalıdır; kısa bir süre önce deneyimlediğimiz veba salgınını bir de tarihteki dönemini, etkileyici, başarılı bir kurguyla okuyarak deneyimlemek için, bir de her zaman diliminde olan, bazı insanlarda var olan kadercilik anlayışının yaşama etkilerini.
*Romandaki Kolağası Kamil bazı okuyucular tarafından M. Kemal olarak algılanmıştır. Yazarın kolağası Kamil karakterini M. Kemal’den yola çıkarak kurgulayıp kurgulamadığına dair görüş ise muhakkak ki her okuyucunun kendi yorumuna kalmıştır.
Kitaptan Alıntılar:
-Abdülhamit ağabeyi eski padişah V.Murat’ı hapsettiği Çırağan Saray’ında baskı altında tutar, her hareketini denetlerdi ama iş hastalığa gelince en iyi doktorları yollardı ona.
-Vaiz hastalıklılardan hiç söz etmiyor, sürekli her şeyin Allah’tan geldiğini tekrarlıyordu.
-1901 yılında, Osmanlı Devleti’nin bu büyük coğrafyadaki nüfusu on dokuz milyondu. Bunun beş milyonu Müslüman değildi ve bu gayrimüslim milletler daha çok vergi vermelerine rağmen ikinci sınıf görüldükleri için “adalet, eşitlik” ve “reform” istiyor, batılı devletlerden korunma bekliyorlardı.
コメント