BİRA
- Umay
- 3 gün önce
- 4 dakikada okunur
Bira - Tarih
Tarihi milattan önceye dayanan, bugünün dünyasında bir kesimin vazgeçilmez içeceği olarak bilenen biranın Türkiye’deki tarihi sürecine baktığımızda:
Türkiye’de ilk bira fabrikası Osmanlı dönemi, 1890 yılında İsviçreli Adolf ve Walter Bimonti kardeşler tarafından İstanbul’da inşa edilmiştir; Feriköy taraflarında.
1910 tarihinde Büyükdere’de kurulurken Bimonti şirketi, İzmir’de de üçüncü bira fabrikasını açmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde 1926 yılında çıkarılan 790 numaralı İspirto ve Meşrubatı İnhisarı hakkında yayınlanan kanunun birinci maddesine göre biranın üretimi, ithali ve ülke içinde satışı devlet tekeline alınmıştır.
1928 yılında Bimonti Şirketi ile yapılan antlaşma gereği vergiler düşürüldükten sonra kalan saf gelirden %75 oranında devlete vergi verilmesi kararlaştırılmıştır. II.Dünya Savaşı sırasında Bimonti fabrikası Türkiye devleti tarafından satın alınmıştır.
Bira için gerekli olan arpa ise gerek ülke içinde yetiştirilmiş gerekse de ithal alınmıştı;1936 yılında Avusturya’dan getirilen hana arpası gibi. Ya da bira fabrikası için kriling antlaşması gereği Çekoslavakya’dan 10 ton malt getirilmiştir.
Atatürk Orman Çiftliği’nde bir bira fabrikası kurulmuştur. Atatürk Bira fabrikasında çalışanlar için hamam, konutlar vs tasarlanmıştır.
1350 Demokrat parti iktidarında dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar mecliste yaptığı konuşmada “Bir devlet monopolü olduğunu ve kısa bölümler halinde tasfiye edilmesinin yerinde olduğunu” ifade etmiştir. Bu kapsamda da kibrit, rakı, konyak, likör, av malzemeleri, bira inhisar alanın çıkartılarak serbest ticarete bırakılmıştır.
Ayrıca, dönemin başbakanı Adnan Menderes Yozgat’da bir bira fabrikası açmak istediği söylemişti; 1955’te. 1958’de Yozgatlı siyasetçilerin de baskısıyla açılmaya karar verilmiştir ama 1960 darbesi ile rafa kaldırılmıştır bira fabrikası. Ama fabrika 1972 yılında açılmış ve 1973 yılında üretime geçecektir, hatta Cumhurbaşkanı açılış konuşmasında, Cevdet Sunay “Sevgili Çorumlular”diye başlamıştır konuşmasına….
1958 yılına gelindiğinde ülkede iki bira fabrikası vardır. Bunlar Bimonti Bira ve Atatürk Orman Çiftliği bira fabrikaları
Haziran 1966’da Yozgat bira fabrikası temeli atılırken diğer yanda da Demirel teşvikleriyle bira şirketleri açılır. 1966-67 Erciyas Biracılık(Efes Pilsen), Ege Biracılık ve Türk Tuborg şirketleri işe başlar.
Erciyas- Ege Biracılık Türk iş adamları, Türk Tuborg ise Türk – Danimarkalı iş adamları tarafından açılmıştır. Bir de Türk-Alman ortaklı Prinz Braw markası bira üretileceğini açıklansa da sonradan iptal edilir.
Temmuz 1966’da Turborg, Ağustos’ta ise Efes Pilsen1967’de piyasaya çıkmıştır.
Özel şirketler tarafından piyasaya çıkarılan biralar için, belli süre sonra, Emniyet Genel Müdürü 30 Temmuz 1969’da bir genelge ile birayı alkollü içki sınıfından çıkartmış ve artık çay bahçelerinde, bakkallarda, büfelerde satılmaya başlanmıştır. Bu tarihten tam 15 yıl sonra, 1984 yılına geldiğimizde bu karardan geri dönülmüş ve artık bira satısı için ruhsat gerekli görülmüştür.
Biranın alkollü içki sınıfından çıkartılması sonrasında dönemin gazetelerinde, yazarlarında bu konu köşelerine taşımıştır.
Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından İlhan Selçuk köşesinde “Eskiden birayı bizim devlet yaptığı için alkollü içkiydi ve kolay bulunmazdı. Şimdi yabancı sermaye bira yapıyor, adamların kazanması lazım. Hemen bir karar ile bira alkollü içki olmaktan çıkarıldı ve şimdi yerde ibadullah…”
Cumhuriyet’in bir diğer yazarı Doğan Nadi ise “Bence bira her yerde satılsın, başka içkilerde. İsteyen istediğini içsin…” yazısının devamında “Bira bal gibi alkollüdür” der.
Dönemin İslamcı gazetecileri pek ses çıkarmaz, Demirel’i destekledikleri için tabi. Ama Ağustos 1969’da Bugün gazetesinde imzasız şekilde “Türkiye’yi meyhane haline getirdiler” yazı bulunmaktadır.
Yozgat Bira Fabrikası için 1973 seçimlerinden önce MSP lideri Necmettin Erbakan “Milli değerlerimize ters olan, biranın meşrubat sayılması kararının sonucu alkolük bir nesildir” der ve 1969’da AP’den vekil olan ama 1973’te MSP’den aday olan Hüseyin Abbas “İktidara gelirsek bira fabrikalarını kapatacağız. Tekelin rakı ve şarap yerine reçel ve pekmez üretmesini sağlayacağız” der.
1974 iktidar ortağı olan MSP hükümet kurulmasında İç İşleri Bakanlığını alır ve başına da Oğuzhan Asiltürk’ü getirir. Asiltürk 11 Mart’ta bir genelge yayımlayarak biranın artık içki ruhsatıyla satılabileceğini söyler. Asiltürk bu karardan on gün sonra Karaköy Meydanındaki Gürdal Duyar’ın Güzel İstanbul Heykelini “Türk anasını hayasızca teşhir ediyor” diyerek kaldırmıştır. Bu kararla biranın içki olup olmamasından daha çok ilericilik-yobazlık konusu gündem olunca bira hakkında alınan karar ikinci plana itilir.
1974 Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan Asiltürk’e teşekkürünü sunar.
Haziran 1979’ta Meclis kararı ile bira içkili sınıf kategorisine tekrar sokulmuştur. O dönem meclis Millet Meclisi ve Senato olmak üzere ikiye ayrılır. Bira konusunda Millet Meclisi bu kararı desteklerken bira şirketleri Senato Meclisi üzerinde etkili olur ve Senato yasanın tekrardan görüşülmesi için meclise geri yollarken 1980 darbesi olur ve konu görüşülmemek üzere kapatılır.
1982 yılına geldiğimizde Gülhane Askeri Tıp, Ankara ve Hacette Tıp Fakülteleri öğretim üyelerinin imzaladığı bir rapor ile “ Bilimsel olarak biranın alkollü içki olduğuna dair en küçük şüphe yoktur” açıklamasını yaparlar. Ve 109 bilim insanının imzaladığı raporda biranın alkollü içki sayılması ve TRT’nin bira reklamlarını yasaklaması gerektiğini söylerler. Yeşilay 1983’te biranın zararları ile ilgili rapor bile hazırlar.
Kasım 1983’te liberalizmi savunan Turgut Özal liderliğinde Türkiye iktidarını ANAP alır. ANAP’ın İslamcı Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçer bira karşıtlığını artırır. Mayıs 1984’te radyo ve televizyonda bira reklamları yasaklanır; TRT’nin 9 milyar reklam gelirinin 4 milyon lirası bira reklamlarından geliyordu.
Biranın alkollü içki sayılması sonucunda bira satışı düşmüştür, ama alkollü içki tüketiminde büyük bir düşüş olmamıştır. 5 Mayıs 1986 tarihli Tercüman Gazetesinde “Biracılar Şarapçı oldu” başlıklı bir haber çıkar ve bu habere göre bira tüketimi %40 azalırken rakı, votka, cin tüketimi %15, şarap ise %116 tüketimini artırmıştır.
Bu bira konusunda usta gazeteci, yazar Uğur Mumcu’da köşesine taşımış ve “ANAP’ın liberal diyerek geldiği iktidara bu karar ne kadar uygun kaçmıştır” demiştir.

Comments