1932-38 Yılları Arası Dış Politika - Tarih
ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI
B) 1932-1938 YILLARI ARASI
Bu yıllar arasında Türkiye’nin dış politikada iki önemli sorunu vardır. Bunlardan biri 1929 Dünya Ekonomi krizi diğeri ise Almanya ve İtalya’nın yayılmacı siyasetleri.
Dünya Ekonomi krizi, Türkiye’ye de yansımış ve Türkiye bu krizi düşüncede ve faaliyetlerde yer alan milli iktisadiye daha ağırlık vererek aşmaya çalışmıştır. Yayılmacı politikalara karşı ise, diplomasi yoluyla devletlere yakınlaşma (İng. Fran) ile var olan işbirliklerini, barışı devam ettirme ve yayılmacı politikalara karşı ise tedbirler almıştır.
1)Milliyetler Cemiyeti: Temmuz 1936’da İspanya temsilcisinin teklifi ve Yunanistan ve diğer üye devletlerin desteği ile Türkiye, Milletler Cemiyeti’ne davet edilmiştir. Dönemin dışişleri bakanı Tevfik Rüştü Aras aracılığıyla Türkiye 1932’de Milletler Cemiyeti’ne üye olmuştur.
***1925 Türkiye-Sovyet Rusya arası yapılan antlaşmaya göre devletlerden biri komşularını ilgilendiren taahhütlere girerse diğer devletin onayını almak zorundadır. Türkiye bu yüzden MC.’ye girerken SSCB’den izin almıştır.
2) Balkan Antantı: Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk antlaşmasının olması, Hitler ve Mussolini’nin yayılmacı politikaları üzerine Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya’nın katılımıyla Şubat 1934’te bir araya gelerek Balkan Antantı’nı imzalamışlardır.
İsmet İnönü ve Tevfik R.Aras bu ittifaka imza eden Türkiye temsilcileridir.
**Bulgaristan var olan sınır durumunu değiştirmek istediği için ittifakta yer almamıştır; Ege denizine açılmak ve Romanya’dan Dobruca’yı almak ister.
***Arnavutluk bu dönemde İtalya’ya bağlı olduğu için bağımsız devlet değildir ve bu yüzden katılamamıştır.
**** Bu ittifakla devletler karşılıklı sınırlarına güvence vermişlerdir ayrıca birbirlerine danışmadan Balkan devletleriyle siyasi anlaşmada bulunmamayı da kabul etmişlerdir.
***** Bu ittifak antlaşması ile Türkiye Fransa arası iyi ilişkiler başlamıştır. Sebebi ise bu ittifaka üye olan Yugoslavya ve Romanya, Fransa’nın içinde yer aldığı Küçük Antant’a da üyedir.
****** Bu ittifak sayesinde İttifaka üye olan devletler Türkiye’yi Montrö’de desteklemişlerdir.
II.Dünya Savaşı’nın başlamasıyla beraber ittifak dağılmıştr.
3)Akdeniz Paktı: İtalya’nın Habeşistan’a saldırması, İngiltere ve Fransa’nın İtalya üzerinde baskı oluşturma isteği ve var olan düzeni koruma arzusu üzerine İngiltere ve Fransa Akdeniz Paktı görüşmelerinin temelini atmış ve Ocak 1936’da Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ile Akdeniz Paktı’nı imzalamışlardır.
*İspanya İngiltere’nin verdiği güvenceyi reddederek katılmamıştır.
4) Montrö Boğazlar Sözleşmesi: Lozan Antlaşmasıyla Boğazlar silahsızlandırılacak ve uluslararası bir komisyon tarafından idare edilmesi kararı alınmıştır. Ancak bu iki madde Türkiye’nin egemenlik haklarını zedelemiştir. Sonraki yaşanan süreçte İtalya’nın ve Almanya’nın yayılmacı siyasetleri üzerine Türkiye uluslararası alanda Boğazların yönetim idaresinin değiştirilmesini istemiştir. İsviçre’nin Montrö şehrinde bir konferans yapılır ve 20 Temmuz 1936’da Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanır.
* Türkiye’nin bu isteğinde İngiltere, Balkan Antantına üye devletler ve Sovyet Rusya desteklemiştir.
**Mac Donald Planı: 1932’de İngiltere’de hazırlanmıştır. Fransa, Almanya, İtalya, ABD, ve İngiltere tarafından kabul edilmiştir. Bu plana göre “Herkes eşit güvenlik sistemi çerçevesinde, silahlanma eşitliği” kabul edilmiştir. Türkiye buna dayanarak da boğazların silahlandırılmasını talep etmiştir ancak Türkiye’nin bu istediği silahsızlanma konferansı ile ilgili olmadığından kabul edilmemiştir. Türkiye’nin yoğun talepleri neticesinde Bulgaristan, Fransa, İngiltere, Japonya, Romanya, SSCB, Yunanistan, Yugoslavya arasında Montrö Antlaşması imzalanmıştır.
5) Sadabat Paktı:. İtalya’nın Habeşistan’a saldırması, Rodos ve ON İki adayı silahlandırması, Almanya’nın Ortadoğu’ya yönelik faaliyetleri paktın kurulmasındaki nedenlerdir. Ayrıca Irak ve İran arasındaki “Şattül-Arap” sorununun çözülmesi paktın kurulmasında etkisi olmuştur. Temmuz 1937’de Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında İran’da Sadabat Sarayı’nda imzalanmıştır.
Bu pakta göre üye devletler: birbirlerinin iç işlerine karışmayacaklar, karşılıklı sınırlarına saygı gösterecekler ve saldırgan tutum içerisine girmeyecekler, antlaşmanın süresi beş yıldır ama aleyhte bir tavır olmaması halinde süre kendiliğinde uzayacaktır.
*Türkiye adına imza atan Tevfik R. Aras
**Balkan Antantı savunma ittifakıdır, gerekirse silahlı mücadele yapılacak ancak Sadabat Paktı ise dostluk antlaşmasıdır, silahlı mücadele yoktur.
7) Nyon Konfransı: Eylül 1937’de başlayan İspanya iç savaşı Akdeniz’de denizaltı korsancılığının artmasına neden olmuştur. Türkiye bu korsancılığa karşı İngiltere ile Eylül 1937 yılında İtalya’ya karşı işbirliği yapmıştır.
8) Hatay’ın Türkiye’ye Katılması: Sakarya Savaşı sonrası yapılan antlaşma gereği İskenderun özel bir yönetime tabii tutulmuş ve Fransa mandaterliğinde Suriye’ye bırakılmıştır. Fransa 1936’da buradaki mandaterliği kaldırma kararı alınca İskenderun konusu tekrar gündeme gelmiş ve Türkiye Fransa’nın İskenderun’ nun Suriye’ye bırakılmasına karşı çıkmış ve İskenderun’a bağımsızlık verilmesini istemiştir. Konu Milletler Cemiyeti’ne götürülmüştür. İngiltere’nin de etkisiyle MC. İskenderun’un iç işlerde serbest dış işlerde Suriye’ye bağlı kalması kararını vermiştir.
MC., İsveç temsilcisi Sandler’i bölgeye incelemeye göndermiş ve Sandler, adıyla anılan raporda İskenderun’a özerklik verilmesi ve bunun Fransızlarca denetlenmesi kararı alınmıştır.
SANDLER Raporu doğrulusunda Uzmanlar komitesi oluşturulmuş ve Hollanda, İngiltere, Fransa Belçika ve Türkiye katılmıştır. 1937’de İskenderun hukuken ayrı bir varlık olarak kabul edilmiş, Türkiye ve Fransa’da bir antlaşma ile İskenderun’un toprak bütünlüğüne ortak güvence vermişlerdir. Ve böylece İskenderun iç işlerde serbest dış işlerde Suriye’ye bağılı olmuştur.
Gelinen süreçte Almanya’nın Avusturya’yı ilhak etmesi, Fransa üzerindeki siyasi baskıyı artırmış ve Fransa’yı dış politikada Avrupa’ya yoğunlaştırmıştır. Fransa’nın dış politikada Türkiye’ye ihtiyaç duyması, Hatay Meselesinde yumuşama göstermesine neden olmuştur. Bunun üzerine 1928‘te iki devlet arasında dostluk antlaşması imzalanmıştır.
Ağustos 1938’de İskenderun’da yapılan seçimler neticesinde 40 vekillik Hatay Meclisi’nde 22 vekilliği Türkler kazanmıştır. Eylül 1938’te yapılan oylama ile Hatay Cumhuriyeti ilan edilmiştir. İlk Cumhurbaşkanı Tayfun Sökmen, ilk başbakan ise Abdurrahman Melek’tir.
***Dönemin dış illeri bakanı Şükrü Saraçoğlu ile Fransa’nın Ankara Büyükelçisi M.Masigli arasında Haziran 1939’ta imzalanan antlaşma ile Hatay’ın Türkiye’ye katılması kabul olunmuştur. Eylül 1939’ta Hatay meclisi Türkiye Cumhuriyet’ine iltihak ettiğini ilan etmiştir.
*Atatürk sağlık sorunları yaşamasına rağmen Mersin ve Adana seyahat ederek çalışmalarda bulunmuş, Adana’daki askeri geçit törenini izlemiştir. Hatay konusundaki kararlığını uluslararası alanda göstermiştir.
****Atatürk Hatay konusundaki görüşlerini Kurun/Vakit Gazetesi’nde “Asım Us” imzasıyla beş makaleden oluşan yazı dizisi yazmıştır; dönemin hükümeti İnönü hükümetidir.
*Atatürk, Adana gezisi sırasında İskenderun halkının Türkiye’ye katılmak istemesi isteği üzerine “Kırk asırlık Türk yurdu düşman eline esir kalamaz” demiştir.
9) Atatürk dönemi üye olunan diğer uluslararası ittifaklar:
- 1928 Cenevre Silahsızlanma Konferansı
- 1929 Briand-Kellog Paktı
- 1929 Litivnof Protokolü
Comments